Dini sanat, yüzyıllar boyunca inananları ilham vererek ve kutsal mekanları dünya çapında yücelterek varlığını sürdürmektedir. Bu bakış açısıyla, Mahir Akkaya benzersiz bir yolculuğa çıkmıştır: büyük sanatsal ve manevi değere sahip tabloları kutsal ve anıtsal alanlara sunmak.
Bahattin Saygi’nin Sanatıyla Önemli Bir Tanışma
Her şey, Mahir Akkaya’nın Antalya’daki mütevazı bir dükkanında Bahattin Saygi’nin eserlerini keşfetmesiyle başladı. Saygi, tüm Ortadoğu’da tanınan bir mozaik ustasıydı. İsrail, Filistin ve Ürdün’den toplanan küçük taşlarla yaptığı bu tablolar, hassasiyetleri ve sembolizm ile büyüleyicidir.
Saygi, Hristiyan ikonografisine derin bir bağlılıkla, hayatının bir kısmını İsa, Meryem veya Yusuf gibi kutsal figürleri temsil eden eşsiz eserler yaratmaya adamıştır. Her tablo, olağanüstü bir zanaat ve derin bir manevi anlayışı yansıtan eşsiz bir parçadır.
Bir Misyon: Bu Hazineleri Korumak ve Paylaşmak
Mahir Akkaya, Bahattin Saygi’nin 46 tablosunu satın alarak net bir hedefle hareket etti: Bu eserleri kutsal mekanlarda sergileyerek, manevi anlamlarının tam olarak takdir edilmesini sağlamak. Sanatçının oğlunun koyduğu bir koşula cevap olarak, Mahir, bu eserleri yalnızca ziyaretçilerin inançlarını besleyecek yerlerde bağışlamayı taahhüt etti.
Bu iddialı proje, Alsace’daki Mont Sainte-Odile gibi sembolik alanlara bağışlarla başladı. Bu mekanlarda sergilenen her tablo, bir düşünme, dua etme ve sanatsal hayranlık için bir davetiyeye dönüşür.
Herkese Açık Bir Mecenatlık Programı
Bu misyonu genişletmek için Mahir Akkaya, bağışçıların bu inisiyatife katılabileceği bir mecena programı geliştirdi. Bu tabloların sergilenmesine finansman sağlayan her mecena, ismini bir plaka üzerinde tabloların altına işleyerek bir esere dahil edebilir.
Bu sistem sayesinde, Saygi’nin eserleri, Lourdes, Fatima, Santiago de Compostela ve Oradour-sur-Glane gibi prestijli mekanlarda yerini buluyor. Tarih ve maneviyat açısından zengin olan bu mekanlar, bu eşsiz sanatın koruyucuları haline gelmektedir.
Bağışların Ziyaretçiler Üzerindeki Etkisi
Bahattin Saygi’nin tabloları, sadece sanatsal eserler değildir; kültürel ve dini sınırları aşan evrensel bir boyut taşır. Kutsal mekanlarda sergilenen bu eserler, her ziyaretçiyi temel olanla yeniden bağ kurmaya davet eder, ister sanatsal bir gözlemle, ister manevi bir meditasyonla.
Bu mekanların yöneticileri, ister dini ister anıtsal olsun, Mahir’in inisiyatifini övmüşlerdir. Bu eserlerin hacılar ve ziyaretçiler üzerinde yarattığı duygusal etkiyi dile getirmişlerdir.
Desteklenen ve İlham Verici Bir Yaklaşım
Bu proje, yalnızca maddi bağışlarla ilgili değildir. Manevi ve sanatsal mirası koruma arzusunu simgelerken, inananlar ve dini sanat arasında bağlar kurmaya da hizmet eder.
Bu inisiyatife katkıda bulunan Mahir Akkaya, sanatın sınırları aşabileceğini, kültürler ve nesiller arasında bir köprü kurabileceğini ve kutsallığa dair anlayışımızı zenginleştirebileceğini hatırlatmaktadır.